Ayrılıklar kavuşmak içindir
Ayrılıyoruz. Bazılarımız evden, bazılarımız aileden, bazılarımız vatanımızdan. En kötü ayrılık? Ölüm. Ama sonuç olarak hepsinde kavuşma söz konusudur.
Ayrılığın bukadar acı olmasının sebebi alışmaktan kaynaklanıyor sanırım.
Biz yazları bir aylığına tüm sülale dayımın evinde toplanırız. Cümbür cemaat geliriz, evde 30 kişi oluruz. Ses eksik olmaz, gülme eksik olmaz, küçük çocukların kavgaları ve bağırmalarıda eksik olmaz tabi. Bu bir ay içinde herkes birbirine alışır, bu düzene alışır. Sonra birden dönüş vakti gelir, ayrılık zamanı gelir. Herkesin gözlerinden sel akmaya başlar.
4 sene öncesine kadar bende ayrılırken ağlıyordum, hemde hüngür hüngür, hatta ingiltereye vardığımda yatağımda oturup ağlardım. Ama sonra anladımki, zaten her yaz bir daha geliyorum, ve zaman çok çabuk geçiyor. Ondan ağlamanın bi anlamı kalmıyordu benim için. Yada duygusuz bir insan oldum. İkisinden biri :)
Ben her yaz canlarımdan ciğerlerimden ayrılıyorum.
Son zamanlarda üniversite, staj, o bu şu derken inanılmaz derecede bunaldım. Keşke babannem 20 dakkika uzakta olsada yanına gitsemde bir rahatlasam dedim kendi kendime. Keşke bir kuzenim olsada oturup onunla dertleşsem dedim. Yazdan kalma aile resimlerine bakarak kendi kendimi avuttum.
Yalnızlık zor vesselam.
Ayrı dağlarda olsakta kalbimiz bir. Ve elbet bir gün yine kavuşacağız. Her ayrılıkta kavuşmak var. Ya bu fani hayatta, yada ahirette.
Ama kavuşmak hep var.
Bir gün, umarım, Türkiyeye gelip birdaha dönmek zorunda kalmam İngiltereye. Umarım, beni bir sebep, sadece bir sebep bile yeter, Türkiyeye bağlı tutar ve İngiltereye dönme zorunluluğum kalmaz.
Umarım bir daha dönme ümidine kapılıp yine hayallerim yıkılmaz.
O gün gelene kadar ben yazmaya devam edeceğim. O gün gelene kadarda ben küçük hanım olmaya devam edeceğim.
Can bildiğim Allah'a emanetsiniz güzel insanlar...
Yorumlar
Yorum Gönder
Eleştiri, öneri, tavsiye ve genel yorumlarınızı bekliyorum : )
-Beyza